Examples of using Bir çatışmada in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Buenos Aireste bir çatışmada.
Vega da işe müdahil olacaktı ancak polisle girdiği bir çatışmada öldü.
Ricky iki ay önce Fishtowndaki bir çatışmada arabayı kullanan kişiydi.
Bankanın önünde polisle girdiği bir çatışmada öldürüldü.
Sadashiv ve Gaurav Ranadenin, Miramar karakolunda bir çatışmada öldüğünü söyle.
İlk olarak Luke, Kidi bir çatışmada öldürür.- Ah, biliyorum.
Bir çatışmada Kolombiyalı uyuşturucu çetesinin beş üyesi saldırı sonrası ortadan kaybolan can düşmanları Jamaikalı Vudu Takımı tarafından pusuya düşürüldü- yine polislerin salaklığı.
Wakandalı, geçtiğimiz ay Lagos, Nijeryada Yenilmezler ve bir grup paralı asker arasındaki bir çatışmada öldürülenler arasındaydı.
Parayı çaldıktan sonra dışarıdaki talihsiz şerif yardımcısıyla olan bir çatışmada cesurca kaçmayı denerken, kahramanca ölüyorsun.
Gemideki bir çatışmada yaralandım, beni o iyleştirdi… ve bana aynı şeyin nasıl yapılacağını öğretti.
Bir çatışmada feda edilecek olan asker arkadaşlarını korumak için, bir generale saygısızlık etmiş.
Bir çatışmada ölmüş olan duvardaki resimdeki babası…''''… bir aile kahramanıydı.
Bir çatışmada Kolombiyalı uyuşturucu çetesinin beş üyesi… saldırı sonrası ortadan kaybolan can düşmanları Jamaikalı Vudu Takımı tarafından… pusuya düşürüldü- yine polislerin salaklığı.
Bir çatışmada feda edilecek olan asker arkadaşlarını korumak için, bir generale saygısızlık etmiş.
Afganistandaki bir çatışmada öldürüldüğüme.
Nişancı Kulik Sergeant Yermakov 10 Mayıs, 2001 yılında tutsak alınan sokaktaki bir çatışmada Alkhan- Yurtdan Uruss-Martana temel gıda transferi sırasında.
Genç yaştan itibaren erkeklere hakim bir çatışmada rol oynadığı için,
Bir çatışmada oldu.
Bir çatışmada kullanılmış.