Examples of using Bir şey görmek in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Şüpheli bir şey görmek son birkaç hafta?
Ben isterdim tasarladığınız bir şey görmek. Tabi.
Çok özür dilerim Bir şey görmek istemedim.
Duvar dışında bir şey görmek güç.
Başka bir şey görmek istemiyor musun? Emin misin?
Başka bir şey görmek istemiyor musun? Emin misin?
Sana bir şey görmek istiyorum.
Alışılmış olandan farklı bir bağlamda bir şey görmek şaşırtıcı olabilir.
Ne bir şey dinlemek, ne de bir şey görmek istiyorum, söylesene.
Bu olayda da olduğu gibi, hiç kimse bir şey görmek ya da duymak istemez.
Fırtına havuzu karıştırdığı için bir şey görmek zor.
Ellen, 42 bedenden büyük bir şey görmek istemiyorum.
Ellen, 42 bedenden büyük bir şey görmek istemiyorum.
Ama yapamazsın açıkça bir şey görmek.
Ben isterdim tasarladığınız bir şey görmek.
Bu şekilde sallamaya devam ettiğin sürece bir şey görmek oldukça zorlaşıyor.
Hakikaten ilgi çekici bir şey görmek istersen… Nobel Ödülü için konuşulan çalışmamı sana gösterebilirim.
Aması yok. Hakikaten ilgi çekici bir şey görmek istersen… Nobel Ödülü için konuşulan çalışmamı sana gösterebilirim.
Dedektif Gıcık, gerçekten korkunç bir şey görmek istersen yeni soya diyetinin kemik yapına yapacaklarını bir gör. .