Examples of using Bir şey söyleyecek in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Shandy bir şey söyleyecek. Uyumuyordum.
Hayır. Ella sana bir şey söyleyecek.
Sevgili öğrenciler, öğretmeniniz Bay Jiang, size bir şey söyleyecek.
Bay Joyce size ve Bayan Tobiasa bir şey söyleyecek.
Hayır. Baba, William bir şey söyleyecek.
Hayır. Baba, William bir şey söyleyecek.
Rahatsız ettiğimiz için özür dileriz ama kızım size bir şey söyleyecek.
Söyle asker.- Wolf bir şey söyleyecek.
Marcus, Ali sana bir şey söyleyecek.
Sarah! Mike sana bir şey söyleyecek.
Ian bir söy şey söyleyecek.
Son bir şey söyleyecek olmam dışında.
Bir şey söyleyecek durumda değilim.
Bir şey söyleyecek zannettim ama konuşmadı.
Bir şey söyleyecek.
Sayers bir şey söyleyecek.
O bir şey söyleyecek gibi yaptı ama onun yerine sessiz kaldı.
Dün bir şey söyleyecek vaktim olmadı. Taç giyme töreni falan vardı.
Eger MITye Bir Şey söyleyecek olsan, ne olurdu?
Seni böyle bir şey söyleyecek kadar iyi tanıdığımı zannetmiyorum.