Examples of using Bir açı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bilirsin, elindeki diğer zarı görebileceğin bir açı falan.
Bak belki de bu olayda başka bir açı bulabiliriz.
Yani bu ilk kenarın bir parçasının olmadığı bir açı.
Bu durumda açımız bir dar açı.
Kırılgan ama bir açı.
Evet, bu… -Bu bir açı olayı. -Uyarı.
Sonra da damarda 45 derecelik bir açı bulmalıyım.
Sonra da damarda 45 derecelik bir açı bulmalıyım.
Aradaki paravan dikey değil bu bir açı.
Orada gerçekten iyi bir açı yakaladım.
Endişelenme. Bu yeterli bir açı değil.
Neyi? Bak, çok küçük bir açı.
Endişelenme. Bu yeterli bir açı değil.
Böylece trigonometrik fonksiyonlar herhangi bir açı için, söyler size ne üçgenin kenarlarının oranları bu açısına göre.
Bobby Sealeın denkleme kattığı çok daha tehlikeli bir açı, çok daha doğrudan fiziksel bir tehditti.
Görüntüyü yönlendirecek derece cinsinden bir açı. Pozitif bir açı görüntüyü saat yönünde döndürecektir. Negatif açı ise saat yönünün tersine döndürür.
Brewster açısı etrafındaki geniş bir açı aralığında,'' p'' -polarize ışığın yansıması'' s'' polarize ışıktan daha azdır.
Bobby Sealeın denkleme kattığı… çok daha tehlikeli bir açı, çok daha doğrudan… fiziksel bir tehditti.
çıkar, güneş binaya bu yönde bir açı yapar ve masanda şu noktaya çarpar.
Bu açıklama, belirli bir durumda görülen süperluminal hareket derecesini açıklamak için gözlemcinin görme çizgisinin jet ile yeterince dar bir açı yapmasına bağlıdır.