Examples of using Bir ağaç in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Çürüyen bir ağaç ne olur?
Bu bir ağaç ve gövdesinde dillerin kökleri bulunuyor.
Bu bir ağaç. Ve ben de 11 kere düşük yaptım.
Brezilya bir ağaç adını almış tek ülke.
Sen bir ağaç, garaj ya da ne bileyim.
Sen, meyvesiz bir ağaç gibi, anında kesileceksin.
Benim bir ağaç tarafından tuzağa düşerken ki resmimi görmek istermisin? Ah.
Yerde nasıl bir ağaç olabilirsin?
Ne tür bir ağaç demiştin?
Sanırım bir ağaç için vaktimiz var.
Bir ağaç ailesi de diyebilirsiniz.
Bu bir ağaç.
Ne tür bir ağaç bu?
Hayır, ben bir ağaç evinde yaşayacağım.
Kanayan bir ağaç.
Sami arabasını bir ağaç korusuna sakladı.
Bir ağaç ve konuşan bir rakun beni indiremez.
Bir ağaç bir arabaya geçmişse arabam pek iyi gitmez.
O yüzden, Billy bir ağaç gölgesinde oturdu. Güzel bir esinti vardı.