Examples of using Bir aracın in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Böylece hiç bir aracın petrole ihtiyacı kalmayacak.
Hayır herhangi bir aracın ayrıIdığını gördün mü?
Not here Have you seen any vehicles leave?Birkaç gün önce, paralı yolda… bir aracın içinde öldürüldü.
Birkaç gün önce, paralı yolda… bir aracın içinde öldürüldü.
A couple days ago. He got killed in a vehicular on the turnpike.Bir aracın var mı?
Bir aracın yol ağında dolaşması gibi bir şey.
It's like a vehicle traveling along Sen bunun gibi bir aracın tekerini hiç değiştirdin mi?
YOU EVER HAD TO CHANGE Logan bir aracın içinde.
Logan's in a vehicle.Bir aracın girip çıkabileceği tek yol kapalı gibi.
Seems the only way in and out for a vehicle is blocked.Bir aracın içinde.
He's in a vehicle.Müthiş bir aracın var, ahbap.
Arabalara bak, bir aracın içinde.
Look at the cars, he's in a vehicle.Yaralanmalar bir aracın çarptığını gösteriyor.
The injuries indicate that he was hit by a vehicle.Daha fazlasını öğrenmek için bir aracın dönen bulutların arasına dalması gerekiyordu.
Bir aracın çalınması, işin zor kısmı değildir.
The actual theft of a car isn't difficult.Bu yılın başlarında bir aracın arkasında bebek doğurttum.
I delivered Yaralanmalar bir aracın çarptığını gösteriyor.
Injuries indicate that he was hit by a vehicle.Hadi gidelim. Bir aracın çalınması, işin zor kısmı değildir.
Let's go. The actual theft of a car isn't difficult.Üstelik davullarını taşıyabileceğin bir aracın yok.
Plus, you have no car to transport your drums anywhere as of yet.Bir aracın peşindesiniz, siIahIı soygun maskeIi üç adam,
