Examples of using Bir azizin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yurtlarına tekrar ihtişam getirir. Birçok Mercialıya göre bir azizin bedeninin birleştirilmesi.
Besterla beş dakika geçirmek bir azizin bile sabrını taşırır ama onunla aynı gemide mahsur kalmaya vazife için bile katlanılmaz.
Bir azizin sabrını sınayacak şekilde düzenle takıntısı vardı. Saint Fedelmanın rahibelerini umursamadan.
Karşı karşıya olduğun suçlama, bir azizin kanını dökmek… tiksindirici bir suç,
Karşı karşıya olduğun suçlama, bir azizin kanını dökmek tiksindirici bir suç,
Bu başarı, bir avukatın kurnazlığı ve bir azizin idealizmiyle gerçekleştirilerek, Mahatma Gandhinin başarısına denk bir başarı olmuş.
tapınılacak resimler değildi, bunlar bir azizin veya bir tanrının resimleri değildi.
Kiliseye olan bağlılığından vazgeçip, diğer iş adamlarına olan… sadakatini kanıtlamak için bir azizin resmini yakarsın.
Kiliseye olan bağlılığından vazgeçip, diğer iş adamlarına olan… sadakatini kanıtlamak için bir azizin resmini yakarsın.- Evet.
Tüm kasaba bir azizin yortusunu kutluyordu. Yani herkes ya çoktan sarhoştu ya da olmaya çalışıyordu.
Son şey ise kutsal bir azizin gökyüzünden alevler çıkaran bir at arabasıyla gelip,
Benim kızım bir azizin erdemine sahip ve kimsenin şüpheye düşmesine izin veremem.
Bir azizin bir parçası olabilir, ya da bir parça kumaş
En iyi dostuna ihanet eden bir azizin adı verilmiş bir kişi.
Kabız bir azizin.
Bir azizin resmi.
Basbayağı bir azizin kalbi de olabilirdi.
Sende bir azizin sabrı olmalı.
Kalbi de bir azizin kalbi gibidir.