Examples of using Bir bisikletli in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
onunla hiçbir şansım yok eğer tek olduğum şey bir bisikletli kuryeyse.
İşe bisikletle gidip gelen arzulu bir bisikletli olan Raznatoviç, yollar bisikletler için daha güvenli olsa, arabalarını bırakıp bisiklete binen Karadağlı sayısının artacağını söyledi.
Ve dün gece bir kadınla oğlunu öldürdü. Ve bir de bisikletli çocuğu ezecek.
Elimizdeki tek tarif,… üzerinde kapşonlu sweatshirt olan, sırt çantalı bir bisikletli.
Bir bisikletin var mı?
Bir bisikletim var.
Sen bir bisikletçi değilsin.
Hatta bir bisikleti bile yiyebilirler.
Karşıdan karşıya geçerken bir bisikletçi yaptı bunu bana.
O bir bisiklete bile binemiyor ki.
Sonra bir bisikletçi olmam gerektiğinin farkına vardım!
Bir bisikletim yok.
Bir bisikletin yok mu?
Bir bisikletin olduğu için çok şanslısın.
Ama seni bir bisikletin seveceği gibi sevdiğimi bilmeni isterim.
Özel bir bisiklete binmek zorundayım, çünkü kalçalarım eğri büğrü.
Kurt, böyle bir bisikletle baş edebileceğine emin misin?
Twitchy, böyle bir bisikletle başa çıkabileceğini düşünüyor musun?
Tomun bir bisikleti var.
Bize bir bisikletle araba bul, yeter.