Examples of using Bir elin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hâlâ bir elin olduğu için şanslısın çünkü.
Bir elin mememdeyken mi soruyorsun bunu?
Bir elin dokunuşu.
Brooklyndeki bir kanalizasyon işçisi, bir elin kalıntılarını bulmuş.
Ben bir beşiğim; bir mezarın boşluğunda bir elin salladığı.
Hâlâ bunun için bir elin var.
Çinlilerin beş elementi, bir elin beş parmağı.
Sonra, tam rüyamın içinde omzuma bir elin yapıştığını hissediyordum.
Bu işi güvenli şekilde yapabilen kişi sayısı bir elin parmağını geçmez.
Hayır, kolye değil- Bilezik. Bir elin üstünde değil.
Ben bir besigim;… bir mezarin boslugunda… bir elin salladigi.
Ben bir besigim;… bir mezarin boslugunda… bir elin salladigi.
Ben bir besigim;… bir mezarin boslugunda… bir elin salladigi.
Ben bir besigim;… bir mezarin boslugunda… bir elin salladigi.
sert bir elin kavrama ve onu delik tabloya karşı konulamaz bir çene.
Excalibur kılıcı bir elin gelip, ona sihirli kılcı verdiği bir gölden çıkan bir kadından gelmiştir.
Çeteci boyunda değil zaman, esmer ve yakışıklı ve bir elin dalga ile uçan insanlar gönderebilirsiniz.
tüm bu işin içinde yol gösteren bir elin olduğuna inanmayı seviyorum.