Examples of using Bir hayal et in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Seni öptüğünü bir hayal etsene!
Bir hayal etsenize Bay Harrison.
Metal olduklarını bir hayal etsene.
Imagine if they were metal.Küçük bir çocugun yatagında bir hayal etsenize. tarih kitabını okuyuşunu.
Just imagine, he was a little boy with scarlet fever in bed, reading history.O ikisi bana iyi bir gelecek hayal ettirdi.
Küçük bir çocugun yatagında bir hayal etsenize. tarih kitabını okuyuşunu.
Reading history. Just imagine, he was a little boy with scarlet fever in bed.O küçük yüzlerini bir hayal etsene!
Imagine their little faces…!Tanıştıklarını bir hayal etsene.
Imagine if they would met!Senin için burada pişirebileceğim yemekleri bir hayal etsene Todd.
Imagine the meals that I could cook for you in here, Todd.Kalbini verip, neler yapabileceğini bir hayal etsen.
Imagine what you would be capable of if you just put your heart into it.Tabii ki söylüyoruz. Doğruyu söylemeye başlarsak oyverenlerin ne düşüneceğini bir hayal etsene.
Imagine what the voters would think if we started telling the truth.O işareti gözardı ettiğimi bir hayal ettim.
Imagine if I ignored that sign too.Suyun bu topraklara ne yapacağını bir hayal etsene.
Imagine what that water could do for this land.Bunu kaybettiğinde neler yapacağını bir hayal etsene.
Imagine what he's going to do when he loses this.Bunların hiç birini yapamadan kızının haftalar önce öldüğünü bir hayal etsene.
Imagine your daughter dying just weeks before you got a chance to do any of that.Beni kendi kanepemle bir hayal etsenize.
Imagine me with a sofa.Beni kendi kanepemle bir hayal etsenize.
Imagine me with a sofa, like my own sofa.Bu… Salt bağlanırlığı bir hayal etsene.
This… imagine absolute connectivity.Bir hayâl etsene.
Imagine that.Bunu bir hayal etmelisin.
You have to imagine that.
