Examples of using Bir heykelin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
O bir heykelin kaidesi gibi, ve o olmazsa tüm herşey devrilir.
O bir heykelin kaidesi gibi, ve o olmazsa tüm herşey devrilir.
Bir heykelin tabanı.
Bir heykelin içine gizlenmişse, bunu nereden bilebilirim?
Ayrıca düşündüm de… Madrid bir heykelin tarifiydi.
Ayrıca düşündüm de… Madrid bir heykelin tarifiydi.
Sonra cesedi golf sahasındaki bir heykelin altına bıraktınız.
Sonra da Hathor Tapınağının çatısında dolaşırken bir heykelin başını yerinden oynattınız ve o da hedefinin çok yakınına düştü.
Ve küflü, eski bir heykelin haritasını kim, niye ister ki?- Bilmediğime eminim.
Neyi neden yaptığını anlatırdı. Bir heykelin yanında durur, ve size muazzam detaylı bir şekilde.
Ve küflü, eski bir heykelin haritasını kim, niye ister ki?- Bilmediğime eminim?
Neyi neden yaptığını anlatırdı. Bir heykelin yanında durur, ve size muazzam detaylı bir şekilde.
Evimin civarında bir heykelin üzerine kustum, sonra da uyudum.
Ermenistan ile dostluğu ilerletme amaçlı bir heykelin'' ömrü'', Türkiyenin çelişkili tavrını gösteriyor.
Bir heykelin manası hakkındaki çatışma daha geniş siyasi
söz konusu etkinliği simgeleyen bir heykelin yapımında malzeme olarak kullanılacak.
Ne tür bir heykeldir?
Altından bir heykelcik.
Üniversitede bir heykeli ve komşusunun bilardo masasını patlatmış.