BIR KAYANIN in English translation

• rock
• beneath a boulder
• a stone

Examples of using Bir kayanın in Turkish and their translations into English

Bir kayanın sonar izine sahip Unobtanyumdan bir borunun içindeyiz.
We're in an Unobtanium cigar tube with the sonar signature of a rock.

Evet. Mayoyla bir kayanın üstünde duruyordun.
Yeah. You were standing in a bathing suit on a rock.

Ben küçükken babam bir kayanın altında ezildi.
When I was a boy. My father was crushed under a rock.

Bunu bir kayanın üzerinde buldum.
I find those waiting on a rock.

Ve günün birinde, bir kayanın arkasında açlıktan yere düşmüş ve ölmüş.
Then one day, the wolf fell near a rock and died of starvation.

Bir kayanın içinde 500 yıl.
Five hundred years, stuck in a rock.

Bir kayanın içinde 500 yıl.
Looks like it. Five hundred years, stuck in a rock.

Bir kayanın her tarafına Pyşon Pass bulaştırmış.
It's smeared all over a rock up on Python Pass.

Bir kayanın kenarında duruyorsun.
You're standing on the edge of a cliff.

Bir kayanın her tarafına Pyşon Pass bulaştırmış.
Smeared all over a rock up on Python Pass.

Bir kayanın her tarafına Python Pass bulaştırmış.
Smeared all over a rock up on Python Pass.

Bir kayanın her tarafına Python Pass bulaştırmış.
It's smeared all over a rock up on Python Pass.

Bir kayanın hassasiyeti gibi.
With the sensitivity of a rock.

Bir kayanın altında yaşıyor olmalı.
She must be living under a rock.

Ben bir kayanın arkasına geçip onları gözetleyeceğim.
I will hide behind a rock and have an eye on them.

Bir kayanın üstüne oturursun, etrafa bakar ve düşünürsün'' derim.
You go sit on a rock, look around and think.

Sanırım bir kayanın altında, Bir solucanı andırıyor.
I think under a rock. Reminds me of a leech, a worm.

Bir kayanın altında otururuz.
Go crawl under a rock.

Bir kayanın üstünde.
On a rock.

Sen gardını indirene kadar bir kayanın altına saklanacak. Şimdi seni hissedecek.
Hide under a rock until you least suspect. Now he will sense you.