Examples of using Bir kurşun deliği in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
kafanın arkasında bir kurşun deliği açılsın.
Bu? Bu bir kurşun deliği.
Bakmak istersen, arabanın tavanında bir kurşun deliği göreceksin.
Teknisyenler göğüste bir kurşun deliği buldu, öldürücü olmayan kan miktarı,
Bir kurşun deliği de bulunmuş. Kafatasında ciddi bir darbe var,
göğsünde herhangi bir kurşun deliği göremiyorum.
Hayal kırıklığına uğradığın için üzgünüm ama patolog bir kurşun deliği bulmadıkça bu bir cinayet değil Len.
Memur Rionun giydiği pantolonun sol bacağında bir kurşun deliği varmış ama kurbanda buna uyan bir yara yoktu.
Sırtında bir kurşun deliği açılmış, kargo kıyatleri içinde spor ayakkabılarla zavallı genç bir kadındı Kaldırımda yüzüstü öylece yatıyordu.
Memur Rionun giydiği pantolonun sol bacağında bir kurşun deliği varmış… ama kurbanda buna uyan bir yara yoktu.
Ronald Reagonun resminin olduğu, belkide kafasında bir kurşun deliği?
Ronald Reagonun resminin olduğu, belki de kafasında bir kurşun deliği?
En az bir yıldır. Başının arkasında bir kurşun deliği var, ama çıkış yarası göremiyorum,
Bomba patladığında kimse bir kurşun deliğini aramaz.
Hatta teçhizatların hiç birinde bile bir kurşun deliğine rastlanmadı.
Sanırım bir kurşun deliğimiz var, Jim.
Tamam artık tavanda bir kurşun deliğimiz var, telefonlarımızı teslim ettik sırada ne var?
Alnında bir kurşun deliği vardı.
Kafasında bir kurşun deliği var.
Midemde bir kurşun deliği var.