Examples of using Bir makineyi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kanımda beni ve diğer herkesi öldürecek bir şey olması yeterince kötü zaten de… ciddi ciddi yüksek güvenlikli bir ölümcül virüs tesisinden… öylece gizemli bir makineyi alıverip mucizevi bir şekilde… çalıştırabileceğimizi mi düşünüyordun?
Kanımda beni ve diğer herkesi öldürecek bir şey olması yeterince kötü zaten de… ciddi ciddi yüksek güvenlikli bir ölümcül virüs tesisinden… öylece gizemli bir makineyi alıverip mucizevi bir şekilde… çalıştırabileceğimizi mi düşünüyordun?
Finch suç işlemeye meyilli insanların sosyal güvenlik numaralarını tespit edebilen ve bunları suçlu veya kurban olarak ayırt edebilen bir makineyi geliştiren münzevi milyarder ve yazılım mühendisidir.
Darylin bir makineden daha fazlası olduğuna inanıyorum.
Sen bir ölüm makinesisin.
Hiç kimse bir makineyle değişilemez… bütün problemler çözülünceye kadar.
Ben acımasız bir ölüm makinesiyim.
Beyin güçlendiren bir makineleri vardı.
Bir makineyle konuşuyorum.
Zayıf, azılı bir dövüş makinesisin!
Sanırım bir makineyle konuşuyorum ancak makine Carol olduğunu söyledi.
Burada bir makinemiz var çocuklar gelip atıştırmalık alabiliyorlar.
Bir makineyle mi konuşuyordun?
Şurada bir makineleri var.
Peter muazzam güçlü bir makineyle etkileşim kurdu.
Bu bir makinen okuyacağı türden bir 3D verisidir.
Bir makinemiz bile vardı.
Bir makineyle çocuk sahibi olamazsın!
Bir makineyi korkutamazsın.
Bir makineyi rahatsız edemez.