Examples of using Bir profesörün in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir profesörün,'' Zenginlerin endişelenecek bir şeyleri yok, ama yoksullar çalışmak zorunda!'' derken yakalandığı bildiriliyor.
Sen ciddi ciddi Greendalede bir profesörün böyle detaylı bir dalavere çevireceğini mi öneriyorsun sırf yedi öğrenci bir ders alsın diye?
MITdeki bir profesörün bir minibüs alıp,
Sen ciddi ciddi… Greendalede bir profesörün… böyle detaylı bir dalavere çevireceğini mi öneriyorsun… sırf yedi öğrenci bir ders alsın diye? Dersimizi aldık.
uluslararası bir üne sahip bir profesörün Bayan Oluwa, size saldırmaya çalıştığını mı ima ediyorsunuz?
Bir profesörün odasına zorla girip, sonra da onu cinayetle suçluyorsunuz?
Meksikalılar hakkında kültürel çalışmalar yapan bir profesörün ifadesine göre,… Meksikanın büyük bölgeleri şiddet uygulayan uyuşturucu kartelleri tarafından kontrol ediliyormuş.
gözardı edemem ki, sen tutup bir de profesörün de başını belaya sokuyorsun?
Bunların hepsi üç gece ard arda karısının cep telefonunun pilinin bitmesinden dolayı, biplemesiyle uykusu bölünen bir profesörün çalışmaları.
Ona güvenemeyeceğimi biliyorum Clark ama yardımcı olabilecek bir profesörün adını verdi.
Voltanın bataryayı icat etmesi ayrıca ilk defa bir profesörün yararını da gösterdi.
güzel bir polis işbirliği ile çözülecek bir profesörün yarım yamalak çıkarttığı psikolojik profil ile değil.
Eğer ben bilsem, sadece bilmiş olsam bir'' sihirbaz'' la değil… belki senin yerinde ben bir Profesörün… karısı olurdum.
Eğer ben bilsem, sadece bilmiş olsam bir'' sihirbaz'' la değil… belki senin yerinde ben bir Profesörün… karısı olurdum. Belki.
Niksiçteki Felsefe Fakültesi öğretim görevlisi Dragan Koprivica, bir profesörün'' 300 veya 500 öğrenciyle temas kurup hepsine de büyük ilgi göstermesinin'' son derece zor olduğunu kabul ediyor.
hâlâ… B aldığı için bir profesörün onu kovaladığını… ya da hiç duş almadığı için oda arkadaşlarıyla kavga ettiğini düşünüyordu. Üniversitedeyken.
ve duyduğunu anlamaya başladım. Bir zamanlar bir profesörün, romanımın'' otantik Afrika'' yı yansıtmadığını söylemesi gibi.
yalan söylememiz gerekse de Ama sizin gibi saygın ve bilge bir profesörün.
Trajik bir şekilde canına kıymaya çalışmasını bizim için çok zordu. çaresizce izlemek, yalan söylememiz gerekse de Ama sizin gibi saygın ve bilge bir profesörün.
Kendi kendinin ışığı olmalısın… bir profesörün, veya bir psikanalistin… bir psikologun, veya İsanın, veya iyi kalbin ışığı değil.