BIR SÜREÇTIR in English translation

• process

Examples of using Bir süreçtir in Turkish and their translations into English

Nikolceviç,'' Bu sorun uzun vadeli bir süreçtir ve… Avrupa standartlarına uygun şekilde bütün kurumların katılımını gerektirmektedir.'' dedi.
This issue represents a long term process and requires[the]… engagement of all institutions in accordance with European standards," Nikolcevic said.

Şu açıktır ki, diyalog hassas bir diplomatik süreçtir ve bu şekilde her iki taraf da bunu siyasi amaçları doğrultusunda kullanmış
Clearly, the dialogue is a sensitive diplomatic process and as such, it has been used

Çünkü keşfetmenin kendisi bilinmeyen bir süreçtir. Bana bu soruyu sorarsanız, bu tahmini yapamam.
If you asked me that question, I couldn't really make that prediction because discovery itself is a very uncertain process.

Çünkü keşfetmenin kendisi bilinmeyen bir süreçtir. Bana bu soruyu sorarsanız, bu tahmini yapamam.
Because discovery itself is a very uncertain process. I couldn't really make that prediction If you asked me that question.

Bu son derece şiddetli ve Güneş yüzeyinin tamamında, milyonlarca farklı yerde her an, 7 gün 24 saat devam eden bir süreçtir.
That's a tremendously violent process that's happening in, literally, almost a million places over the entire surface of the Sun, all the time around the clock, 24/7.

Yani esas sorun ölçümleme-- eğer tüm proteinleri ölçmeye çalışırsanız bu çok karmaşık bir süreçtir.
So the problem is that measuring-- if you try to measure all the proteins, it's a very elaborate process.

Dağıtımınızı en son sürüme yükseltmek üzeresiniz. Bu genelde çok uzun bir süreçtir ve basitçe paketlerinizi güncellemekten daha çok vakit alır.
You are about to upgrade your distribution to the latest version. This is usually a very lengthy process and takes a lot longer than simply upgrading your packages.

Kemik iyileşmesi veya kırık iyileşmesi, vücudun bir kemik kırığının onarımını kolaylaştırdığı proliferatif bir fizyolojik süreçtir.
Bone healing, or fracture healing, is a proliferative physiological process in which the body facilitates the repair of a bone fracture.

Telekomünikasyondaki VRLAlarla ilgili olarak, VRLA omik ölçme tipi ekipmanı( OMTE) ve OMTE gibi ölçü ekipmanları telekomünikasyon akü kurulumlarında tamamen yeni bir süreçtir.
Relative to VRLA in telecommunications, the use of VRLA Ohmic Measurement Type Equipment(OMTE) and OMTE-like measurement equipment is a fairly new process to evaluate telecommunications battery plants.

Üst ve alt noktalar belirleyen Maddelerin tepkimesiyle gerilim yaratan ve farklı yoğunlukların kullanıldığı bir süreçtir.
Setting high and low points, playing with variations of intensity. It's a process creating tension through the reaction of the substances.

katledilmeden önce defalarca tekrarlanan bir süreçtir. açık ve kanlı yaralar bırakarak, en nihayetinde.
leaving open and bloody wounds, a process repeated multiple times before they are finally slaughtered.

doğal bir fizyolojik süreçtir ve bu süreçte vücudunuz nasıl nefes almanız gerektiğini size söyleyecektir.
physiological process and your body and you know exactly how to breathe for this process..

Olabilir ama bu çok karmaşık bir süreçtir ve aşırı pahalı olabilir,… özellikle de kliniklerde kullanılacak derecede çok olursa.
You could, but it's a very complicated procedure and would be very expensive,… especially to produce the quantities for a clinical trial.

Bu bir arayıştır… heyecan verici bir süreçtir… bir sonuç değildir… mutluluk.
It is the quest… the process that's exciting… not the outcome… happiness.

içindekileri incelerseniz, o bir süreçtir ve başka bir süreçten de hiçbir farkı yok.
look at what's in there, it is a process and it's no different than any other process..

Wallerian dejenerasyonu, sinir rejenerasyonundan önce meydana gelen bir süreçtir ve temizleme veya özellikle reinnervasyon için uçsal ezikliğin onarılmasını amaçlayan temizleme süreci olarak açıklanabilir.
Wallerian degeneration is a process that occurs before nerve regeneration and can be described as a cleaning or clearing process that essentially prepares the distal stump for reinnervation.

Askıya almaları doğal bir süreçtir. Sıradan kurbağaların… yıllar boyunca kendilerini.
For periods of many years. The common frog to remain… quite naturally in a state of suspended animation.

Aşk bir son değildir, bir süreçtir. bir kişinin diğerini tanımaya çalıştığı.
Love is not an end, to know another. it's a process through, which one person attempts.

Olabilir ama bu çok karmaşık bir süreçtir ve aşırı pahalı olabilir,… özellikle de kliniklerde kullanılacak derecede çok olursa.
You could, but it's a very complicated especially to produce the quantities for a clinical trial. procedure and would be very expensive.

Savcının sanığı varsayımlar olmadan suçluluğunu gösterdiğinde karar verme sadece olup olmadığına dair bir süreçtir.
Sentencing is merely a process of determining whether or not the prosecutor has proven the defendant is guilty without assumptions.