A PROCESS in Turkish translation

• bir süreç
• bir işlem
• bir yöntem
• bir süreci
• bir süreçle
• bir süreçtir
• bir işleme

Examples of using A process in English and their translations into Turkish

Alec and I had a process.
Alecle bir sürecimiz vardı.

I have a process.
Benim bir sürecim vardır.

Everyone has a process, Olivia.
Herkesin bir yöntemi var, Olivia.

You know we have a process, Gretchen.
Bir sürecimiz var, biliyorsun Gretchen.

About a process or whatever? Okay, but didn't Dad say something?
Tamam ama babam bir süreçten falan bahsetmedi mi?

That is a process done in editing.
Bu kurgulamada yapılan bir işlemdir.

Every great thinker has a process.
Her büyük düşünürün bir yöntemi vardır.

And it was not an event, but a process spread over 300 years.
Ve bu çöküş, kısa bir sürede olmadı. 300 yıla yayılan bir süreçti.

This is a process of elimination.
Sırayla elemek gerekiyor işte.

He assured me it was a process error.
Bana işlem hatası olduğunu söyledi. İşte zaten bu yüzden buradayım.

It's a process called apheresis.
Bu sürece aferez deniyor. Bazı örneklerle başlayacağız.

A process that's looked down upon, but look at the results.
Hor görülen bir proses olsa da sonuçlara bir bakın.

There's got to be more to it than a process of elimination, Zo.
Burada eleme sürecinden daha fazlası olmalı Zo.

Charles Goodyear receives a patent for vulcanization, a process to strengthen rubber.
Charles Goodyear, kauçuğun güçlendirilmesi işleminde kullanılan ve vulkanizasyon adı verilen bir yöntemin patentini aldı.

Is it not a process of natural selection?
Bu doğal ayıklanma süreci değil midir?

A process which takes 48 hours to complete.
Bu işlemin tamamlanması 48 saat sürer.

How about a process of elimination?
Bir eleme sürecine ne dersiniz?

And if us a process of elimination?
Bir eleme sürecine ne dersiniz?

That's not a process.
Süreç değil bu.

This is all part of a process.
Bütün bunlar sürecin bir parçası.