Examples of using Bir süreci in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kladogenez, bir türün yavaş yavaş başka bir türe dönüşmesi yerine bir türün iki farklı türe ayrıldığı bir süreci ifade eder.
uygarlığımızın hiç tanık olmadığı bir süreci başlatırsınız.
Dışarı çıkıp müşteriler, ortaklar ve mucitler ile konuşalım'''' Bunu özenli ve bir süreci izleyerek nasıl yapabileceğimizi öğrenelim'' diyeceksiniz.
çok sistematik deneysel bir süreci kimyasal bileşenler spektrumunun detaylı bir incelemesinde uyguladılar.
Tıpkı bu bossam gibi, her şeyin bir süreci vardır. -Saçmalığın daniskası.
her şeyin bir süreci vardır. -Saçmalığın daniskası.
Önemli olan nokta şu ki, insanlığın kontrolü dışında olan bir süreci başlatmış olacağız.
Gördüğüm bir öğrenme süreci bu- Tamam. Gördüğüm diğer öğrenme süreci de bu- Tamam, herkes derin bir nefes alsın, versin. Tamam.
Gerçekleştirdiğini hiç görmedim. hiçbirimiz, bu ulusun şimdiye kadar iki yıllık büyük bir süreci temsili organla sonuçlanan, ülke çapında Demek istediğim,
Gerçekleştirdiğini hiç görmedim. hiçbirimiz, bu ulusun şimdiye kadar iki yıllık büyük bir süreci temsili organla sonuçlanan, ülke çapında Demek istediğim, gördüğü en ırksal,
bu ulusun şimdiye kadar iki yıllık büyük bir süreci temsili organla sonuçlanan, ülke çapında Demek istediğim, gördüğü en ırksal, ekonomik ve coğrafi olarak.
etti:'' Önceki beyanatlarıyla karşılaştırıldığında, böylesi bir süreci gerçekleştirmeye olumlu yaklaşıyorlar.
Tarih, izleyicileri şamanistik inançlardan İslama geçişin 19. yüzyılın ortalarına kadar zirveye ulaşmadığı bir süreci yaşayan Kırgızların geleneksel göçebe kıyafetlerin arasına götürüyor.
İsrailin büyük ölçüde amaç olarak güttüğü şey Filistinlilerin evlerini yıkmak büyük çaplı bir süreç, bölgeyi kontrol ederek, Filistinliler için hayatı çekilmez kılan, Filistinlilerin Batı Şeriadaki evlerini terk etmelerini sağlayan, üstü örtülü ve kesinlikle aşamalı, etnik bir temizlik süreci bu.
siz ekosistemin en tepesindeki hayvanı yok ederseniz, eğer sistemdeki bir çok süreci kontrol eden baş etoburu besin zincirindeki yerinden ediyorsanız önemli bir kontrol faktörünü yok ediyorsunuz demektir
Dan diplomat ve ABnin eski Makedonya elçisi 17 Ağustos Salı günü, UNMIKin 1999 ihtilafından bu yana göreve gelen 5inci başkanı olarak işbaşı yaptıktan bir gün sonra,“ Çok da uzak olmayan bir gelecekte… bizi kademeli şekilde standartların ve kesin statü tartışmalarının gözden geçirilmesine götürecek bir süreci başlatacağız.
BM Siyasi İşler Müsteşarı Kieran Prendergast Konseye, ay başında Kıbrıs, Yunanistan ve Türkiyeye yaptığı ziyaretler hakkında verdiği brifinfde,'' Yoğun bir yeni süreci vaktinden önce başlatmak mahzurludur,'' diyerek şöyle devam etti:'' Önceki ikisi gibi büyük bir başarısızlıkla veya acı verici bir çıkmazla sonuçlanacak yeni bir çabanın hiçbir olumlu etkisi olmayacaktır.
Taksime cami projesi 70li yıllardan beri tartışılıyor. Uzun bir hukuki süreci var. Caminin yapılmayacağına dair birçok mahkeme kararı var. Buna rağmen 2015te aynı anda birçok mahkeme kararı birden bozuldu.
Bu ise sadece Büyük bir yapılanma sürecinin başıdır bizim için.
Çok normal ve doğal bir süreçten geçen sağIıklı bir kadın sadece.