Examples of using Bir saat in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir saat içinde gidiyoruz.
Belli bir saat var mı, yoksa bütün öğleden sonrayı mı boşaltayım?
Bir saat… Size periyodunuzun geldiğini söylüyor.
Onları arar ve bir saat geç kalacağımı söylerim.
Bir saat geciktiniz.
Dominickin yerinde tam bir saat seni bekledim.
Kanunen bir saat yemek vaktim, 15er dakikalık iki mola hakkım var.
Ajan Nolan, bir saat once geleceginizi saniyordum.
Bir saat doğaçlama.
Bir saat neredeyse doldu.
Bir saat sonra tekrar toplanalım.
En azından bir saat gecikme olacak.
Tüm şüphelilerin bir saat içerisinde yakalanmasını istiyorum.
Bir saat bile geç çıksam, üçte ofiste olurum.
Bir saat önce yatırım yapmaya başladım.
Annemin, bir saat tencerede beklemiş pancarlarından birine benzemişsin.
Bir saat geçti.
Bir saat kestirme, sıcak duş, tahıllar.
Quillion bir kaç saat içinde bütün güçlerini alacak.
Burası Shizukawa Kasabasından bir saat uzaklıktaki Tsugawa Kasabası.