Examples of using Bir televizyon in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hayvanlarınıza 60 yaş üstü bir televizyon kişiliğinin adını vermeyin.
Don't name any pets after a man on television over the age of 60.Bu da bir televizyon ekranı.
And… This is a tv screen.Bu bir televizyon ve ben şöyle yapardım.
This is the TV, and I go like this.Harika bir televizyon manzaran var oradan.
You got a great view of the TV from there.Bu bir televizyon ve çalışıyor.
It's a TV, and it's working.İnanılmaz bir televizyon ayı.
For one… incredible month… of television.Bir televizyon tamir etmek için amma çok şey götürüyorlar.
That's a lot of tools to try to fix the TV.Bu bir televizyon şovuydu, John.
That was a television show, John.Yalnız bir televizyon alabilirim!
If only I could get on television!Babası Nick bir televizyon haber spik eri, annesi.
His father, Nick, is a TV newscaster, his mother Bu bir televizyon programı.
It's a TV show.Bu bir televizyon dizisi.
It's a TV show.Bir televizyon setinin içinde esir tutuluyorum.
I'm being held captive inside a television set.O bir televizyon, Karen.
That's a TV, Karen.O bir televizyon yıldızı, o iş için iyi olacak.
She's a TV star, it will Ve bir televizyon.
And the tele.Bu bir televizyon programı, bir bardak süt değil!
Tatlım, onu bir televizyon karakteri yapamazsın.
Sweetie, you can't do it on a TV character.Tamam, harika, bir televizyon ne kadardır?
Okay, awesome, how much is a TV?Hayır, turnesini bir televizyon gösterisi için durdurdu.
No, she had to stop the tour for that television thing.
