Examples of using Bir vida in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Çenesinden düşmüş titanyum bir vida.
Bir vida yapmanız için size kronometre tutulsaydı ve bu dört dakikanızı alsaydı artık aynı işi,
Kemiklerinin kesileceğini, bir alet takılacağını, kemikleri ayırmak için bir vida çevrileceğini.
Percynin aracı, bir mil ötede ağaçların arasında bulundu. Tekerleğine bir vida batmıştı.
Kemiklerinin kesileceğini, bir alet… takılacağını, kemikleri ayırmak için bir vida çevrileceğini.
Kemiklerinin kesileceğini, bir alet… takılacağını, kemikleri ayırmak için bir vida çevrileceğini.
Ben bir vida kadar değilim Bu geç uyandı
Bellek yuvalarına erişmek için iMacin tabanında bulunan, bilgisayarda yalnızca görünür bir vida mevcut.
Sanırım bir vidası düştü.
Affedersiniz hocam ama bir vidayı kim çalar ki?
Evet galiba bir vidaya takılmış.
Ben ancak bir vidayı karşılayabiliyorum.
Kelepçelerimi çıkarsınlar diye bir vidayla bileğimi kestim.
Bir vidayı gevşetmek için, sola çevirin.
Onun bir vidası gevşek.
Gevşek bir vidası var.
Onunla evlendiğine göre bir vidası gevşek olmalı.
Evet galiba bir vidaya takılmış.
Eğer bir vidanın bile oynadığını görürsem bunu boğazına saplarım.
Prensesin bir kaç vidası gevşektir.