BIRAZ GECIKTIK in English translation

• we're a bit late
• we're a little late
• a little bit late

Examples of using Biraz geciktik in Turkish and their translations into English

Selam, tatlım. Biliyorum, biraz geciktik, ama… 41 dakika!
Minutes! Hi, honey. I know, we're a bit late, but!

Federal mahkemede ifade vermesi çağrıldı ve dediğim gibi biraz geciktik.
In federal court, and we are, like I say, running a little bit late. He's scheduled to testify.

Pekala, şey, biraz geciktik… ama iki saate kadar varmış oluruz.
But we will be rolling in about two hours or so. OK, well, we got held up a little bit.

Bu hafta bizim ekipte bir salgın var. Ne yazık ki bu yüzden biraz geciktik.
We had an epidemic hit our staff this week, and, unfortunately, it has put us a bit behind.

Anahtar partisine biraz geciktin Jenna.
Groans Little late for the key party, Jenna.

İyiyim sadece biraz geciktim o kadar.
I'm fine. I'm just a bit late.

Bu sefer biraz geciktiniz, Dr. Cirko.
Little late this time, dr. Cirko.

Bu ay biraz gecikti, hepsi bu.
I'm a bit late this month, that's all.

Biraz geciktiniz! Nereye gidiyorsunuz?
Little late. Where are you going?

Biraz geciktim kusura bakmayın beyler.
Bit late. Sorry, lads.

Biraz gecikti. Zaten elimizde isim var.
Little late. We already have a name.

Biraz gecikti. Zaten elimizde isim var.
We already have a name. Little late.

Biraz geciktim, tren işte.
Bit late. Trains.

Biraz geciktim, tren işte.
Bit late. Er, trains.

Özür dilemek için biraz geciktin.
Little late for"sorry.

Affedersiniz ama müvekkilimle görüşmem var ve biraz geciktim.
Excuse me, I have a meeting with a client and I'm running a bit late.

Üzgünüm, bebek bakıcısı biraz gecikti de.
I'm sorry, sitter's running a bit late.

Biraz geciktin, ama tabii, bir şehir yönetiyorsun değil mi?
You're a little late, but I guess you got a city to run?

Biraz geciktin Robert.
You're running a little late, Robert.

Biraz geciktin Kuzey Rüzgâri.
A little late, Severac.