Examples of using Biraz in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bekle biraz. Harvardda tanıdığın şu adamlar?
Biraz ev yapımı yemek yiyip… ardından hapishaneye döneceksin.
Bu, Öncü için biraz Söylediğim gibi basit değil mi?
Biraz.- Seni gördüğüm iyi oldu Ray.
Bekle biraz. Le Cirquee gideceklerini sanıyordum.
Hey ufaklık! Biraz konuşalım mı?
Bununla biraz kahkaha atabilirim.
Biraz konuşalım mı? Hey ufaklık!
Ben biraz duygusal biriyim.- Bak, Kush.
Biraz.- Seni gördüğüm iyi oldu Ray.
Senden biraz korkuyorum hem de imreniyorum Bebbanburglu Uhtred. Lütfen.
Biraz su al. Burada iç.
Biraz meşgulüm Tara,
Dur biraz. Mumu nasıl yiyebildin?
Ben aslında biraz… Asyalıların kaplan annesi gibiyim.
Yemek odasında biraz görüşebilir miyiz?
Bekle biraz. Pardon, ne demiştiniz?
Şimdi biraz sabırlı olalım. Bilmiyorum.
Biraz tasvir eder misin? Hayır, rüyaydı.
Bekle biraz, birbirimize ihtiyacımız var.