BIRICIK in English translation

only
sadece
tek
yalnızca
ancak
sırf
yegâne
my dear
sevgili
canım
hayatım
tatlım
biricik
aşkım
dostum
beloved
sevgili
aziz
değerli
biricik
sevilen
sevdiğim
aşkım
precious
değerli
biricik
cicim
nadide
kıymetli
unique
özel
özgün
has
özgü
biricik
tekil
eşsiz
benzersiz
emsalsiz
farklı
my little
benim küçük
benim minik
benim ufak
one
biri
my darling
sevgili
biricik
hayatım
canım
tatlım
aşkım
my baby
bebeğim
yavrum
benim küçük
canım
biricik
benim çocuğum
my sweet
benim tatlı
sevgili
benim güzel
canım
benim sevimli
biricik
benim şirin
tatlı çocuk bebek oğlum benim

Examples of using Biricik in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Dayı mı dediniz? Barbara biricik kız kardeşim.
Uncle? Barbara is the daughter of my dear sister Margaret.
Biricik yakışıklı oğlum benim.
My sweet, handsome boy.
Biricik kızım.
My little girl.
Eğer hayatta kalamazsam, biricik Amelia en son seni düşündüğümü bilmelisin.
If i do not survive, my darling amelia know that my last thoughts are of you.
Beni biricik kızımın önünde tutuklamak hoş bir şey mi kardeşim?
Arresting me in front of my baby girl? Really make you feel good, brother?
Ve sen onun sahip olduğu biricik güzel şeyi mahvetmek istedin. Mutluydu.
And you tried to ruin the one good thing she had. She was happy.
Biricik Bir Numarana baksana.
Look at your precious Number One.
Süreci tanımlayan biricik Süreç Kimliği.
The unique Process ID that identifies this process.
Biricik aşkım!
My sweet love!
Biricik çocuklarımı hep oradan alıyorum.
I take my darling children there all the time.
Biricik kızıma bakan birisi olacak.
My little girl will be looked after.
Ve sen onun sahip olduğu biricik güzel şeyi mahvetmek istedin. Mutluydu.
She was happy. And you tried to ruin the one good thing she had.
Biricik kızımın benim için önemini bilmiyorlar Barry
They don't know what my baby girl means to me,
Bizim biricik oğlumuza nasıl yapar bunu?
How could she do this to our precious son?
Bu İsim Biricik Değil.
Name is Not Unique.
Biricik yaşlı teyzeciğim fahişe çıktı.
My sweet old lady turned out to be a hooker.
Biricik aşkım.
My darling love.
O biricik kızımı öldürecek.
He's gonna kill my little girl.
Ve uyurgezerlerden bahsetmişken biricik Colandrea Connersımızı da unutamayız.
Sam And speaking of sleepwalkers, we can't forget about one Colandrea Conners.
Ne cüretle biricik hastanı ihmal edersin? Sen neredesin?
How dare you neglect your precious patient? And where are you?
Results: 853, Time: 0.0564

Top dictionary queries

Turkish - English