Examples of using Biricik in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Dayı mı dediniz? Barbara biricik kız kardeşim.
Biricik yakışıklı oğlum benim.
Biricik kızım.
Eğer hayatta kalamazsam, biricik Amelia en son seni düşündüğümü bilmelisin.
Beni biricik kızımın önünde tutuklamak hoş bir şey mi kardeşim?
Ve sen onun sahip olduğu biricik güzel şeyi mahvetmek istedin. Mutluydu.
Biricik Bir Numarana baksana.
Süreci tanımlayan biricik Süreç Kimliği.
Biricik aşkım!
Biricik çocuklarımı hep oradan alıyorum.
Biricik kızıma bakan birisi olacak.
Ve sen onun sahip olduğu biricik güzel şeyi mahvetmek istedin. Mutluydu.
Biricik kızımın benim için önemini bilmiyorlar Barry
Bizim biricik oğlumuza nasıl yapar bunu?
Bu İsim Biricik Değil.
Biricik yaşlı teyzeciğim fahişe çıktı.
Biricik aşkım.
O biricik kızımı öldürecek.
Ve uyurgezerlerden bahsetmişken biricik Colandrea Connersımızı da unutamayız.
Ne cüretle biricik hastanı ihmal edersin? Sen neredesin?