Examples of using Birleşik bir cephe in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ancak muhalefet, iki yeni parti oluşumu ve birleşik bir cephe oluşturma şansının zayıflamasına yol açan parti içi çatışmalar sonrasında bölünmüş durumunu sürdürüyor.
Her kabadayı gibi, karşılarında bir birleşik cephe görünce vazgeçeceklerdir.
Yakın tarihli bir ortak operasyonda, suç ve yolsuzluğa karşı kurulacak birleşik bir bölgesel cephenin etkinliğinin altı çizildi.
Burada birleşik bir cephe kuracağımız konusunda anlaşmıştık.
Birleşik bir cephe sunarsak herkes için çok daha iyi olur.
Dört topluluk var birleşik bir cephe sunmak. Bu tehditle yüzleşmek için.
İstikrarlı ve birleşik bir cephe göstermek çok önemli.
İstikrarlı ve birleşik bir cephe göstermek çok önemli.
Birleşik bir cephe sunmak.
Bu High Gille karşı birleşik bir cephe oluşturmak.
İnsanlar savunmasız hissediyor, birleşik bir cephe oluşturmalıyız.
Birleşik bir cephe sunmalıyız bugün.
Yani, sonuçta birleşik bir cephe oluşturmamız gerekiyor.
Sürülerimiz birbirine bağlanacak, konseyde birleşik bir cephe.
O zaman biz de birleşik bir cephe kurmalıyız.
Muhalefet partileri, birleşik bir cephe için nihayet bir araya gelmeleri sonrasında yerel seçimlerde bir atılım umut etmişlerdi.
Oturan Boğa halkının birleşik bir cephe oluşturması gerektiğini biliyordu. Lakota liderleriyle bir toplantı ayarladı.
Batı Balkan ülkeleri arasında birleşik bir cephe kurulması görüşmelerin başlıca konuları arasında yer aldı.