Examples of using Bozuk paraları in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bozuk paran var mı?
Sonunda bozuk paralardan kurtulacağım.
Bozuk paralar paralel zamanlar oluşturur.
Coins create parallel timelines.Bir poşet bozuk parayı yüzüne çarptım.
A bag of pennies in her face.Bozuk paralar metaldir.
The coins are metal.Şimdi gidip babanın bozuk paralarıyla oyna. Ama kaybetme.
Now, go play with Daddy's pennies, but don't lose any.Bozuk paralarla kesinlikle daha zor.
Definitely not easier with coins.Bir çocuk bile bozuk parayı kapmayı öğrenebilir, karnı aç olmaya görsün.
Any child can learn to catch pennies if it's hungry.Anahtarlar, bozuk paralar, telefon!
Keys, coins, phone!sadece 96 tane bozuk paranız çıktı.
you have only got 96 pennies.Özel bozuk paralar.
Special coins.Şimdi gidip babanın bozuk paralarıyla oyna.
Now, go play with Daddy's pennies.Bu kadar bozuk parayı nereden buldun?
Where did you get so many coins?Eğri dallardan bir saray yapacağız. Ve düzlenmiş bozuk paralardan.
We will build a castle of crooked branches… and flattened pennies.Bozuk paran var mı?
Do you have any coins?Bozuk param yok Elena. Antonio?
I don't have any coins, Elena. Antonio?Birkaç büyülü bozuk parayı çeşmeye koymak için ta İtalyaya uçamam.
I cannot just fly back to Italy to put some magic coins into a fountain.Bozuk param yok. Bir penniem yok.
Ain't got no coins Ain't got no pennies.Bozuk paralar kısmi Nikel.
Coins are part nickel.Şu bozuk paralara bak, eminim bir kaçını kenara ayırabiliriz.
Look at all these coins. I'm sure we could spare a few.
