Examples of using Brandayı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Birisi brandanın yerini değiştirmiş.
Brandayla birlikte! Haydi! Aşağı!
Brandanın üzerine birisi kireç dökmüş.
Üzerlerini brandayla ört!
Bence mavi brandanın altında bir ceset var.
Bir tür brandaya benziyor.
Yağmur yüzünden çadırların brandasını.
Sadece bakıyorum ve orada bir brandanın olduğunu görüyorum.
Ah, ses duyuyorum, brandadan dışarı çıkmayı deneyelim.
Tekrar yemek yersek beni uyar en iyi brandamı giyeyim.
Bu güzel mimari, plastik brandayla mahvedilmiş.
Şuraya düşüp, brandadan sekip, şu tarafta bir yere kapaklanması lazımdı.
Cesedi brandaya sardın.
Brandanın altına geç ve iyice tutun!
Brandayla örtün onları!
Brandaya doğru ateş edin!
Brandayla örtün onları!
Kiloran! Brandanın altına geç ve iyice tutun!
Kiloran! Brandanın altına geç ve iyice tutun!
Brandanın ardına geçtim ve… Tsaglishvilo.