Examples of using Bulamıyorum in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tamam, tamam, ayrıca ben neden kafayı bulamıyorum hâlâ?
Derslerde neden böyle bir kalabalık bulamıyorum merak ettim şimdi.
Onu bulamıyorum.- Ne oldu?
Origami sanatçısını ve Randy Kernin arkadaşlarını bulamıyorum.
Ne kadar üzgün olduğumu anlatacak kelimeler bulamıyorum. Can dostum.
Derslerde neden böyle bir kalabalık bulamıyorum merak ettim şimdi.
Artık kendimde… senden uzak durmaya yetecek gücü bulamıyorum.
Doğru sözleri bulamıyorum.
Tommyi hiç bir yerde bulamıyorum.
Bitirme tezi olarak bir film çekmem lazım ama iyi bir hikaye bulamıyorum.
Hala bir son bulamıyorum.
Dana!- Heidiyi hiçbir yerde bulamıyorum. Evet!
Hitlere karşı koyacak cesareti kendinde gören bir general bulamıyorum.
Lütfen, alışveriş merkezine gitmeye bile vakit bulamıyorum ben.
Efsane Gümüş Kristalini bulamıyorum.
Anne, dinle. Emilieyi bulamıyorum.
Burada bir şey bulamıyorum.
Güç kaynağını bulamıyorum.
Jennifer, heryerde Fritze baktım ama Onu bulamıyorum.
Ne oldu?- Onu bulamıyorum.