Examples of using Bulamadığımı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Seni bir hafta boyunca bulamadığımı bilse huzur içinde yatsın, baban ne der?
Seni bir hafta boyunca bulamadığımı bilse huzur içinde yatsın,
Kaç kez telefonumu bulamadığımı… ve koltuğun altından çıktığını biliyor musunuz?
Sakın annesi hâlâ odasını temizleyen bir barmenden daha iyisini bulamadığımı öğrendiğim için heyecanlandığımı sanma.
Geldiğim yere geri gideceğim, burda kimseyi bulamadığımı ve kıyının boş olduğunu söyleyeceğim.
ruh eşimi bulamadığımı nasıl anlarsın?
Eğer bulamazsak o.
Eğer bulamazsak, kök birasıyla idare eder misin?
Doğru kelimeyi bulamadım ama bir nevi aklî farkındalık.
Bulamazsak da delil yerleştiririz.
Şimdilik bulamadık fakat ortaya çıkacaktır.
Ya bulamazsak?
Bekle, bulabiliriz onu ama bulamazsak daha güçlü bir iddia bulmalıyız.
Bulamazsak İtalyaya çocuk mülteci kampına gideceksiniz.
Eger bulamazsak, nerede boyle hos yikanabilecegiz?
Hayır, belli ki bulamadık, sadece çılgınca büyük bir daire çizdik.
Buradaydı ama şimdi bulamıyorum.- Hayır.
Malzemelerin daha yarısını bile bulamadık, değil mi?
Torettoyu buluyorum. Ama boş birkaç dakikam var.
Hayır, maalesef bulamadım. Venedikte artık eski kadehler kalmadı.