Examples of using Bulamazlar in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Eminim orada beni bulamazlar. -İşte.
Ancak kendilerini Tanrıdan gizlerlerse gerçek kurtuluşu bulamazlar.
Gelseler bile beni suçlayacak bir şey bulamazlar.
Beni bulamazlarsa, seni de bulamazlar.
O yüce amaçları için aletleri yoktur; çünkü içlerindeki sevgi bulamazlar.
Biri bizi bulacak mı? Burada bulamazlar.
Park yeri bulamazlar.
Dinleme cihazı detektörleri olsa bile, bizimkileri bulamazlar.
Evet. Sessiz olursan seni bulamazlar.
Randy. Erkekler her zaman hayallerindeki kızı bulamazlar, Ling.
Ne dedin?- Silahı bulamazlar.
Evet. Sessiz olursan seni bulamazlar.
Randy. Erkekler her zaman hayallerindeki kızı bulamazlar, Ling.
Belki başka berber bulamazlar. Üzgünüm.
Bizi bu kuytu odada bulamazlar.
Yanlış yere bakarak bulamazlar.
Üzgünüm. Belki başka berber bulamazlar.
Eğer gelen olursa… Yir mi?- Beni bulamazlar.
Tabii bulamazlar.
Üzgünüm. Belki başka berber bulamazlar.