Examples of using Bulduğun in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bulduğun her neyse… yarına kadar bekleyecek.
Telefonun izini bulduğun zaman beni ararsın.
İnşallah tek bulduğun bu değildir.
Ilk öğrenen kişi olmak istiyorum. Bombacıyla ilgili bulduğun tüm ipuçlarını.
Bulduğun araba bu mu?
Doğru bulduğun her biri için, tamam mı?
Bulduğun boktan araba yüzünden!
Söylenecek tek şey, kendine yeni bir kız arkadaş bulduğun.
O zaman tüm yaptığın daha önce bulduğun kişiyle yaptığın tek anlaşmayı sürdürmek!
Seni oynaması için bulduğun adamı sevmiyorum.
Alpha Boysun evinde bulduğun Semtex.
Evet, Shawın mekanda bulduğun o boya özelmiş.
Resmimi, üzerinde bulduğun herife sor.
O bulduğun çıplak resimler;
Bulduğun harita var ya?
Gittiğin ve kemikleri bulduğun ev.
Deborah Gaylein ağzında bulduğun ojeyi hatırlıyor musun?
Kelimeleri bulduğun zaman Şarkı söylemeye değer.
Bulduğun için sağ ol, Carlitos.
Bulduğun her şeyi bana gönder.