Examples of using Buldu onu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kendine 20 yaşında birini buldu onu malikanesine yerleştirdi.
Haberim yoktu. -Nereden buldu onu bile bilmiyorum.
Babam pompanın yanında buldu onu.
Gün sonra askeri birim buldu onu.
Babam… pompanın yanında buldu onu.
Paraşütçüler dün gece buldu onu.
Yargıç suçlu buldu onu.
Çıktılar ve Magin babası buldu onu.
FBIın en iyileri onu bulamadıysa, acaba kim buldu onu?
Dün köyden bir çocuk buldu onu.
Ve yaşlı çingene kadın orda buldu onu. Buralarda yürümekten yorulmuş, usanmış.
Robert buldu onu, korkunç bir şekilde yanmış halde, ama hâlâ titrek bir hayat belirtisiyle.
Elizabeth Johnson, Hintli baskınında tüm ailesi öldürüldü 2 gün sonra askeri birim buldu onu.
Acele et bul onu. Bulamazsan donarak ölür.
Bul onu, Charlie.
Buldum onu, Chuck Heleni öldüren adamı buldum. .
Bir barda buldum onu, sarhoştu ve Silâhşör öldürmekle övünüyordu.
Nerede? Bul onu. Ne?
Nerede? Bul onu. Ne?
Nerede? Bul onu. Ne?