Examples of using Bulmuştuk in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Evolar üzerinde para kazanmanın yolunu bulmuştuk.
Ların sonunda, Avrupada düzinelerce bombalama olayıyla bağlantısı olduğunu bulmuştuk.
Ama güzel ve kilitli bir başkasını bulmuştuk.
Bu dinozorla ilgili her şeyi bulmuştuk.
Ve tesadüfi bir şekilde, onları nasıl öldüreceğimizi de bulmuştuk.
Yılına kadar, neredeyse bütün nesneleri bulmuştuk.
Patikayı gündüz gözüyle zor bulmuştuk.
Belirsizlikten yola çıkarak çok ilginç şeyler bulmuştuk.
Onlara ait neler bulmuştuk?
Evet, bu… kodu biz bulmuştuk.
Şu lanet kameralar çalışıyor olsa şimdiye onu çoktan bulmuştuk.
İlk cihazı nerede bulmuştuk?
Cesedi, sekiz kilometre ileride, tamamen çürümüş halde bulmuştuk.
Söylemesi için birkaç tane güzel laf bulmuştuk.
Güzel bir oda bulmuştuk.
Rahmetlilerin ellerinde ve tırnak altlarında bir madde bulmuştuk.
Her zaman daha ileri… kuzeye gidip av bulmuştuk.
Kim olduğunu bulmuştuk.
Evinde bir saç teli bulmuştuk.
Gerçekten biz Eyyubu sabırlı( bir kul) bulmuştuk.