BUNDAN HOŞLANMIYORUM in English translation

• i don't like it
• i don't enjoy this
• like this
• am not enjoying this
• like that

Examples of using Bundan hoşlanmıyorum in Turkish and their translations into English

Bundan hoşlanmıyorum.
I don'tlikethat.

Bundan hoşlanmıyorum Eddie. Evet.
I don't like this, Eddie. Yep.

Bundan hoşlanmıyorum Eddie. Evet.
Yep. I don't like this, Eddie.

Bundan hoşlanmıyorum, bu garip.
I don't like that, that's weird.

Bundan hoşlanmıyorum.
It's not me!

Bundan hoşlanmıyorum ama bunu bir saniye bile düşünmeden yapardım.
I won't like it, but I will do it without a second's hesitation.

Biliyorsun bundan hoşlanmıyorum. Dur!
Stop! You know I don't like that!

Biliyorsun bundan hoşlanmıyorum. Dur!
You know I don't like that! Stop!

Bundan hoşlanmıyorum çünkü onları tamamen kesiyor.
I don't like that, because they just stop them.

Bundan hoşlanmıyorum. Mesele ne, Jo?
What's the matter, Jo? I don't like this.

Bundan hoşlanmıyorum. Mesele ne, Jo?
I don't like this. What's the matter, Jo?

Ben bundan hoşlanmıyorum.
I'm not liking this.

Bundan hoşlanmıyorum Raymond?
I don't like this, Raymond.?

Bundan hoşlanmıyorum. Senin için üzülüyorum, beni üzüyorsun.
I feel sorry for you. I don't enjoy it.

Bundan hoşlanmıyorum. Senin için üzülüyorum, beni üzüyorsun.
I don't enjoy it. I feel sorry for you.

Bay Neville, yumruğunuzu sıkıyorsunuz ve bundan hoşlanmıyorum.
Mr Neville, you are clenching your fist and I dislike it.

Bana kibar değilsizniz ve ben bundan hoşlanmıyorum.
You aren't nice to me and I don't like this.

Büyük bir şey planlıyor ve ben bundan hoşlanmıyorum.
He's planning something big, and I don't like it.

Biliyorsunuz ki bundan hoşlanmıyorum.
You know I don't like that.

Benimle böyle konuşma Alex, bundan hoşlanmıyorum!
Do not talk to me so Alex, I do not like!