Examples of using Buradaki hayatın in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ya o parayı bana verirsin, ya da buradaki hayatın berbat bir hal alır.
Buradaki hayatın orada evrenin çok uzağında başladığına inananlar var. İnsan kabileleriyle Mısırlıların ataları olan ya da Tolteclerin,
Buradaki hayatın orada evrenin çok uzaklarında başladığına inananlar var… Mısırlıların ataları olan ya
Buradaki hayat zor olmak zorunda değil.
Buradaki hayat dışarıda başlamıştı.
Buradaki hayat sartlarımızı güzellestirmenin bir anlamı yok.
İki kez burada hayatın ellerime düştü.
Buradaki hayat yaramış sana.
Burada hayatın tadını çıkardığım için mi?
Buradaki hayat eskisinden çok daha kolay.
Senin burada hayatın var, benim yok.
İçmek burada hayatın bir parçası olmuş.
İçmek burada hayatın parçası olmuş.
Buradaki hayatımızı çok seviyoruz, cemaati.
Yumeko, buradaki hayatı seviyor musun?
Buradaki hayatını anlamaya ve istekleri konusunda destek olmaya çalışıyorum.
Buradaki hayat çok farklı Burcu.
Buradaki hayatım seninkine benzemiyor olabilir… ama bu benim seçimim.
Evet. Buradaki hayat sert ama aynı zamanda güzel de olabilir.
Seni Juliusa verecek ve buradaki hayat eskiye dönecek… Mica!