Examples of using Cankurtaranlar in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
gerçek hayatta cankurtaranlar plaj güvenliğinin sağlanmasında önemli rol oynuyorlar.
Baywatch 2006'' projesine personel sağlayan örgüt olan Maltesere göre, cankurtaranlar Ağustos ayı sonuna kadar plajda görev yapacaklar.
Cankurtaranlar da bizi takdir ediyor. Kumsala falan göz kulak oluyoruz.
Cankurtaranı aramam gerekirdi.
Kuzey Kıyısının yarı cankurtaranı, yarı gayriresmî güvenlik gücü.
Kızlar cankurtaran gibisiniz gerçekten.
Şu çocukları cankurtaran botundan çıkarın!
Cankurtaran yelekleri var mı?
Cankurtaran yeleklerinize sıkıca yapışın millet, çünkü fırtınayı takip etmeye çıkıyoruz.
Yine havuzda cankurtaranlık yapacağını düşünmüştüm.
GÜN Eşi, cankurtaran ay modülünü atmaya hazırlanırken.
Ama cankurtaranların kendilerini tehdit eden hiçbir durum yok.
Bu yüzden cankurtaranların gözlerini aldatması gerekir.
Cankurtaranların tehlikedeki yüzücülere yardım ederken kullandıkları da bu avcılık yeteneğidir.
Kaptan. Cankurtaran Somali kıyılarına 12 saat mesafede.
Alabama cankurtaranı, burası Amerikan Donanması!
Alabama cankurtaranı. Ben pazarlıkçı.
Alabama cankurtaranı, rehineye zarar verirseniz anlaşma olmaz.
Gidip o cankurtaranı bulmaya ne dersin?
Hemen cankurtaran ve takviye istiyorum!