Examples of using Ceketinin cebinde in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bileğinde mürekkep izi var, ceketinin cebinde de bir şişkinlik.
Bunu Edward Morrellin ceketinin cebinde bulduk.
Bunu erkek arkadaşımın ceketinin cebinde buldum.
Bunu geçen hafta ödünç aldığım ceketinin cebinde buldum.
Bunu geçen hafta ödünç aldığım ceketinin cebinde buldum.
Orada değil, ceketinin cebinde.
Evet, sevgilim… kalp krizi ilacını ceketinin cebinde unutmuş da.
deve tüyü ceketinin cebinde, ayrıca aynı marka bir paket ciklet
Bileğinde bir mürekkep lekesi, ceketinin cebinde bir kabarıklık var.
Bileğinde mürekkep izi var, ceketinin cebinde de bir şişkinlik.
Ceketimin cebinde senin için bir barış teklifi var.
Ceketimin cebinde!- Tamam. Tehlikeli.
Tehlikeli.- Ceketimin cebinde!- Tamam.
Tamam.- Ceketimin cebinde! Tehlikeli!
Tehlikeli.- Ceketimin cebinde!- Tamam!
Ceketimin cebinde!- Tamam. Tehlikeli!
Ceketimin cebinde!- Tamam. Tehlikeli.
Tamam.- Ceketimin cebinde! Tehlikeli.
Tamam.- Ceketimin cebinde! Tehlikeli.
Tehlikeli.- Ceketimin cebinde!- Tamam.