Examples of using Cebinde in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Cebinde bir aşk mektubu saklıyor!
Julia cebinde bir şeyler bulmuş.
Cebinde bugün kaç paran var?
Bu, cebinde bulduğumuz tırıvırının kaynağını açıklıyor.
Michael, cebinde anıüzümleri mi var?
Cebinde bilmem gereken başka bir şey var mı?
Cebinde, Golden Eyes Hoteline ait olan bu anahtarları bulduk.
Seymour, pantolonunun cebinde James Bond filmine bilet buldum.
Benimkinin cebinde delik vardı ve ben onu pembe iplikle dikmiştim.
Cebinde bir silahmı taşıyorsun, yoksa beni soymayamı çalışıyorsun?
Bahse varım şu an cebinde 2 bin dolar vardır.
Şu an cebinde 2 bin dolar, var mı yok mu?
Bu cebinde parası vardır, ayrıca elleri doludur.
Paramın kimin cebinde tükendiğini öğrenmeden.
Ceketin cebinde delik vardı da.
Cebinde bu kadar para yok ki.
Yani senin cebinde de var mı?
Parmakların her müşterinin cebinde dolanır mı?
Bu, kalemlerini üst cebinde taşıyan bir polisin ceketi.
Ama cebinde biraz nakit vardı.