Examples of using Cennetin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Evet, cennetin kapıları açıldı.
Cennetin kapıları açıldı, gökteki yıldızlar parlıyor… Sen dünyayı kurtaracaksın.
Tanrının, yeryüzünün ve cennetin yaratıcısı olduğuna inanıyor musun?
Ve cennetin kuşları, izin ver de öğretsinler.
Uyu cennetin huzuruyla.
Cennetin kapıları sana açıIdı.
Cennetin bir yerlerinde altında ölü bir kadın gömülü bir veranda var.
Cennetin formülü.
Cennetin ateşiyle.
Onlar cennetin homurtuları.
Cennetin anahtarı lazım değil bana.
Cennetin rüzgarlarının aranızda dans etmelerine izin verin.
Cennetin sanatkÂrı babamız adın kutsansın.
Cennetin kapılarını çalmak.
Cennetin merdivenlerini tırmanıyorum.
Majesteleri Cennetin gücüne sahip olmak için yardımınız gerekli.
Cennetin ölümsüzü olacağım ve yeniden canlandırmayı öğreneceğim.
Senin ismin Cennetin at bakıcısı olsun.
Cennetin ordusunu çağırın.
Cennetin askerleri mi?