Examples of using Cesedini in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hiçbir zaman cesedini bulamamışlar ve halen polisçe aranıyormuş.
Cooperın cesedini almaya gelmişler. Onu alamazlar.
Cesedini neden kuzey kıyısındaki ananas tarlalarında bulduğumuzla başla.
Aslında Happynin cesedini bulmayı umuyordum.
Evet, cesedini de bir grup rakun yer.
Biz cesedini bulduğumuzda üzerinden iki gün geçmişti neredeyse.
Adeta sen. Cesedini odamızda bulduğumuzda bana teşekkür edeceksin.
Birkaç hafta sonra, cesedini 80 km kuzeyde bulduk.
Bir ay sonra cesedini Raritan Nehrinde bulmuşlar.
Hadi cesedini yukarı çekelim.
Cesedini yaktım ve küllerini tuvalete attım.
Sanırım cesedini bulurlarsa kendimi daha iyi hissedeceğim.
Cesedini kayaların arasında buldular.
Cesedini gördüm biraz evvel!
Buldozer zenci çocuğun cesedini çiğnerken gülümsedin mi?
Ertesi sabah cesedini yerleşkenin yanındaki nehirde buldular.
Cesedini görene kadar hiçbir varsayımda bulunmuyorum.
Düşman, cesedini, üssün 15 mil ilerisine atmış.
Babana yaptıklarımdan sonra cesedini bulman lazım Foster.
Cesedini kaldırmamız gerekiyor. Ama kimse buna cesaret edemiyor.