Examples of using Cildim in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kusursuz cildim olmalı.
Tanrım, cildim şimdiden polyesterden kaşınıyor.
Ve cildim toksinlere tepki verdi. Mesela çantayı koltuğunuza koydunuz, ben oraya oturdum.
Cildim yumuşak değil mi?
Benim cildim de senin cildin
Cildim neden güzel sorsana.- Evet.
Evet, ama cildim çatlıyor.
Her tarafım kan oldu. Cildim sırılsıklamdı.
Tırnaklarım yağla kirlenmiş ve cildim benzin kokuyor.
Bırak bitireyim. Benim cildim seninkinden daha açık.
Bir duşa ihtiyacım var. Cildim kirli.
Bir duşa ihtiyacım var. Cildim kirli.
Işime gerektiği gibi odaklanamam. Cildim çok kuru olursa da.
Cildim temizlendi, daha hafif hissediyorum bu sabah banyoda da…- Lütfen.
Ve şimdi cildim kadar eti kavurup kıvırır
Ve şimdi cildim kadar eti kavurup kıvırır
berbat kakao yağıyla masaj yapmazsam… bir görsen, cildim yırtılacak gibi oluyor.
Meg, artık metal detektörlü adam olduğumdan kahvaltımı, cildim kızarıp karardıkça turistlere hükmedebileceğim kumsaldaki kafeteryalarda yapmaya başlamalıyım.
Dışarıdan cildim sarkmış gelebilir ama içeriden bakarsan hâlâ 18 yaşındayım.
KBAS benim araştırmamda da çıktı. Ama cildim hiç solmadı acım ara sıra oluyor ve sürekli değil.