Examples of using Dövüşünde in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Stu, bu dövüşle ilgili çok söylenti var.
Basının dün geceki dövüşle ilgili ne dediğini duymak ister misin?
Dövüşüm var benim.
Bu dövüşte sizin yerinizi almaktan onur duyarım.
Bırakın dövüşeyim. dövüşmek istiyorum.
Yarın gece dövüşüm var, çalışmam lazım.
Yarınki dövüşüne odaklanmış durumdasın, bugünküne değil.
O dövüşte gözünde bir sorun vardı, değil mi?
Neal bu öğleden sonraki dövüşte onun yanında oturuyor olacak.
Son dövüşüm de her şeyi bir kenara atmaya hiç niyetim yoktu.
Bir suşi şefiyle bıçak dövüşüne girmek istediğinden emin misin?
Kiminle dövüşeyim?
İstersen kafes dövüşüne devam edebiliriz.
Bırak dövüşeyim!- Hayır!- Tristan!
Dövüşe kadar onunla kalacak. Sakin ol Çaylak.
Bugün okul girişinde dövüşe başlayacak olan sen değildin değil mi?
Aferin. Sence dövüşe hazır mıyım patron?
Sence dövüşe hazır mıyım patron? Aferin.
Sence dövüşe hazır mıyım patron? Aferin?
Aferin. Sence dövüşe hazır mıyım patron?