Examples of using Dövüşmekten in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Dövüşmekten korktuğu… Nonoşların anneleri gibi giyindiği.
Hala dövüşmekten korkuyor.
Hâlâ dövüşmekten korkuyor.
Bu adamlarla dövüşmekten başka şansımızın olmadığını düşünelim.
Bazı insanlar dövüşmekten kaçar.
Kalk! Ne var, dövüşmekten korktun mu?
Kalk! Ne var, dövüşmekten korktun mu?
Öyle bir yerde dövüşmekten utanıyorum.
Ama… başarısız olursan… dövüşmekten başka çarem olmayacak.
Ama… başarısız olursan… dövüşmekten başka çarem olmayacak.
Ama… başarısız olursan… dövüşmekten başka çarem olmayacak.
Ama… başarısız olursan… dövüşmekten başka çarem olmayacak.
Hayır. Ama doğru şeyler uğruna dövüşmekten korkmam.
Hayır. Ama doğru şeyler uğruna dövüşmekten korkmam.
Bundan kaçamazsın. Ricky, dövüşmekten kaçınırsan Kuangın işi bitecek.
Nonoşların anneleri gibi giyindiği, dövüşmekten korktuğu.
Seninle dövüşene kadar dövüşmekten hiç korkmamıştım.
Babam bizimle dövüşmekten korkuyor.
Ve Russell Crowe eğer bir aslanla dövüşmekten korkarsa bunu da… babam onun yerine yapar.
Bu o gibi dövüşmekten farklı değil, bilirsiniz, Sıçrayan Batroc gibi.