Examples of using Dövüştük in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Dövüştük, ve ben… Onu öldürdüm.
Dövüştük ama, mesele o değil.
İyi dövüştük millet!
Onunla dövüştük, olabildiğince sert, ama.
Her neyse, Ho ve ben bayağı sıkı dövüştük.
Kal-El ve ben daha önce Darkseide karşı birlikte dövüştük.
Onlarla vahşice dövüştük.
Evet, onlarla dövüştük.
İçtik ve dövüştük.
Biz aşırı dövüştük.
Üç çetenin liderleriyle bir kaç kez dövüştük.
Birlikte ayı ve kartal gibi dövüştük!
Ama onlarla dövüştük.
Şey, biz daha öncede muhafızlarla dövüştük.
Onlarda daha önce de dövüştük.
Onu yakalamak için dövüştük.
Üzerine gittik ve biraz dövüştük.
Sonra üzerine gittik ve dövüştük.
Onunla birlikte yedik, içtik, dövüştük ve birlikte çarpıştık.
Saatlerce kavga ettik, yumruk savurduk ve dövüştük.