Examples of using Dünyanın en sıkıcı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Arvid, gerçekten de dünyadaki en sıkıcı adam olduğunu düşünüyorum.
Arvid, gerçekten de dünyadaki en sıkıcı adam olduğunu düşünüyorum.
Arvid sen bu dünyadaki en sıkıcı adamsın.
Dünyadaki en sıkıcı yerde.
Dünyanın en sıkıcı yeri.
Fransızlar dünyanın en sıkıcı insanları.
Kimden? Dünyanın en sıkıcı erkeğinden?
Kimden? Dünyanın en sıkıcı erkeğinden.
Marlin Akademisi dünyanın en sıkıcı yeri.
Ya da dünyanın en sıkıcı müzesine sahiptir.
Dünyanın en sıkıcı erkeğinden.
Dünyanın en sıkıcı kadını uyudu.
Stan depresyondayken dünyanın en sıkıcı ikinci erkeği olur.
Purcell dünyanın en sıkıcı rahibidir.
Veya ana cadde ile ilgili dünyanın en sıkıcı belgeseli olacak.
Esther, dünyanın en sıkıcı kadını.
Dünyanın en sıkıcı rahibiydi ya.
Bay Coxun dünyanın en sıkıcı öğretmeni olduğuna dair söylentiler var.
Sıradışı bir dokuma tezgâhı bile dünyanın en sıkıcı şeyi.
Dünyanın en sıkıcı adamıyla yaşadığımı sanıyordum.