DA GETIRIN in English translation

and bring
da getir
da getirin
ve en iyi taraflarını ışığa getirmeye
sağlayabiliriz bir son verip
sağlayıp cenneti dünyaya şimdi getirmektir
ve bulabildiğiniz tüm tedavi malzemelerini bana getirin
getiriyoruz ve
ve bulabildiğiniz bütün ilaçları bana getirin
verip galakside düzeni sağlayabiliriz
da götür

Examples of using Da getirin in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Kızını ve torununu da getirin. Gelmelisiniz.
You must come. Bring his daughter, and his granddaughter.
Kamera da getirin.
Bring your camera.
Dostlarınızı da getirin.
Bring some friends.
Havlu da getirin.
Bring towels.
Adenozin getirin buraya. Acil müdahale arabasını da getirin!
I need some adenosine, and get that crash cart over here!
Evet, mayolarınızı da getirin dedi.
Yeah, and he said bring your swimsuits.
Gidip kocasını da getirin.
Go you and bring me the husband.
Birkaç birayla, portakallı gazoz da getirin.
Bring some beer up and orange soda.
Eğer buraya gelecekseniz yanınıza silah da getirin.
If you come down here, bring guns.
Çabuk olun, buz da getirin.
Hurry, bring some ice.
Dna zımbırtısından varsa onu da getirin.
You got any of that DNA crap… bring it on.
Evet, hayır, hayır, onları da getirin.
Oh, yeah, no. No, bring them. Bring them along.
Herkesi çağırın. Kamera da getirin.
Bring a camera. Bring everybody.
Gelin, onları da getirin!
Come on, bring them around!
Buna inanmayacaksınız. Kamera da getirin.
You're not gonna believe this. Bring a camera.
Pizza varsa, bana da getirin.
And if they have pizza, bring me some.
Hepiniz davetlisiniz, çocukları da getirin.
You are all invited to come and bring your kids.
Ve yatınızı da getirin.
And bring your yacht.
Belki siz gelip bir bakmak istersiniz, Dostlarınızı da getirin.
You guys should come by, check it out, bring your friends.
Ajan Teller, Jack Bauer için gizliliğe riâyet belgesi hazırlamanı istiyorum… kişisel eşyalarını da getirin.
Agent Tyler. and bring me his personal effects. I need you to prepare the briefing package for Jack Bauer.
Results: 54, Time: 0.0411

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English