Examples of using Daha karmaşıktır in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Diğer renkler daha karmaşıktır, seneye öğreneceksiniz.
Diğer renkler daha karmaşıktır.
Aslında, evladım, güzel bir omlet çok daha karmaşıktır.
Cevap düşündüğünüzden daha karmaşıktır.
Ökaryotlardaki DNA replikasyonu prokaryotlardakine benzer ancak daha karmaşıktır.
Ama gerçek, bundan daha karmaşıktır.
Fakat polis ile katil arasındaki ilişki daha karmaşıktır.
Kemik iliği biraz daha karmaşıktır.
Hayat, bir bulmacadan daha karmaşıktır.
Ama onlar bile düşündüğünüzden daha karmaşıktır.
Cinayet işleyen bir insan ise çok daha karmaşıktır.
Gerçek dilbilgisi denetimi ise daha karmaşıktır.
Bilirsiniz, bundan daha karmaşıktır.
Bazen işler göründüğünden daha karmaşıktır.
Hayat bundan daha karmaşıktır.
Eminim onun amaçları bundan daha karmaşıktır.
Ama bazen bundan daha karmaşıktır.
Kızlar erkeklerden daha karmaşıktır.
Bir ilişki patates kızartmasından daha karmaşıktır.
Gerçek metallerde, elektriksel perdelemenin fiziksel tanımı Fermi-Thomas teorisindekinden daha karmaşıktır.