DAHA SEMPATIK in English translation

• more sympathetic
• it was more appealing
• more outgoing

Examples of using Daha sempatik in Turkish and their translations into English

Randynin, dar giyinmiş bir kadın tarafından dövülme hayalleri gerçek olurken, Joy kendini jüriye nasıl daha sempatik… gösterebileceğinin yollarını aramaktaydı.
Joy was tryin' to find ways to make herself more sympathetic to her jury. While Randy's dream of gettin beat up by a woman in tights was finally comin' true.

Ama insanlar, eğer yetenekliysen… daha sempatik ve suçu bağışlayıcı olma eğiliminde.
But people tend to be more sympathetic, more forgiving of a crime, if the perpetrator has talent.

Sadece söylediğim Diyorum ki politikacıların insanlara ulaşması diğerlerine göre kadınlara ulaşması daha sempatik ve kolaydır.
To get to people, to women, they are more sympathetic. I say that… just as I say that politicians have a lot more ease.

Ona şapkanın sizde olmadığını söylediğinizi biliyorum çünkü onu tekrar görmek istemiyordunuz, ve daha sempatik olarak ki ben
I know you told him that you didn't have the hat because you didn't want to see him again, and more sympathetic I could not be

Ona şapkanın sizde olmadığını söylediğinizi biliyorum… çünkü onu tekrar görmek istemiyordunuz, ve daha sempatik olarak ki… ben de görmek istemezdim… ama şapkayı gerçekten geri almam gerekiyor.- George.
I could not be…- George. I know you told him that you didn't have the hat… because you didn't want to see him again, and more sympathetic.

Jimmynin odasının… her yerine posterleri astılar, onu çekerlerken… daha sempatik görünüyordu.
you know, it was more appealing. so they put up posters of Michael.

Daha sempatik.
More sympathetic.

Daha sempatik olurdun.
You would be more sympathetic.

Baban senden daha sempatik.
Your father is much more.

Seni daha sempatik yapmak için getirdik.
We brought him to make you more sympathetic.

Hem daha sempatik, hem daha nazikti.
More sympathetic, more gentle.

Ben senin daha sempatik olacağını düşündüm.
I thought you would be more sympathetic.

Ayrıca sadece Wendyyi daha sempatik gösterir.
And besides, it will just make Wendy look sympathetic.

Daha sempatik sinir sistemine bile başlamadık.
We haven't even started on the sympathetic nervous system.

Ayrıca sadece Wendyyi daha sempatik gösterir.
And besides, it will just make Wendy look sympathetic. So, what.

Marianne ile tanıştığından beri daha sempatik oldu.
He's more outgoing since he met Marianne.

Marianne ile tanıştığından beri daha sempatik oldu.
He's more congenial since he met Marianne.

Joy kendini jüriye nasıl daha sempatik gösterebileceğinin yollarını aramaktaydı.
Joy was trying to find ways to make herself more sympathetic to her jury.

Ki bunu da davacı daha sempatik olsa bile satmak zordur.
And that's a tough sell, even for a plaintiff who's more, uh, sympathetic.

Bradley Manningi, benim onu gördüğümden çok daha sempatik biri haline getiriyordu.
It was making Bradley Manning a far more sympathetic figure than I see him.