Examples of using Dalgaya in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Dalgaya karşı niye önyargılısın?- Güle güle?
Dalgaya karşı niye önyargılısın?
Partikülden dalgaya, fizikselden enerjiye geçiş safhaları.
Dalgaya ne diyorsun?
Asıl sorum bu dalgaya ne zaman maruz kaldın?
Bir görüntüyü dalgaya dönüştürName.
Her tele, her dalgaya.
Her tele, her dalgaya.
Flash, beni dalgaya götür.
Evet, fırtına dalgaya neden olacak.
Potansiyel tepeden uzakta parçacık serbest ve salınım yapan dalgaya benzer davranır,
Belgrad sel savunma ekibinin başkanı Srcan Yovanoviç,'' Dalgaya direnecek olan bariyerleri takviye ettik fakat mesele suların bu yükseklikte ne kadar kalacağı,'' diyerek şöyle devam etti:'' Endişe verici olan da bu.
Bugün halen kullanılmakta olan'' dalgaya karşı yüzmek'','' büyük balık küçük balığı yer'','' kafasını tuğla duvara vurmak'','' dişine kadar silahlanmak'' gibi atasözleri bulunur.
Dalgalar saat 4:15te San Juanu vurdu.
Dalgalar onu aldı ve 6 ay önce boğuldu.
Şok dalgaları, 30 saniye içinde kontrol noktasına ulaşacak.
Bak, bu kapıların dalgalar çarptığında mühürlenmeye hazır olan patlama vanaları var.
Dalgalar. Güzellik ve tehlikenin… mükemmel birleşimi.
Dalganın ne zaman çarptığını mı düşünüyordun? anladığından. Komutan, tam olarak ne.
Patlama dalgaları motor odasina doğru ilerliyor ve yakıt depolarını patlatıyor.