Examples of using Davet ediyorlar in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tüm bastırılmış kadın çalışanları davet ediyorlar.
Bizi partiye davet ediyorlar.
They are asking us to sing at a party tomorrow.Ailem pazargünü bizi konsere davet ediyorlar.
Seni İzlandada bir konferansa davet ediyorlar.
Seni İzlandada bir konferansa davet ediyorlar.
They're inviting you to give a talk in Iceland.Seni İzlandada bir konferansa davet ediyorlar.
You're invited to give a talk in Iceland.Şimdi? Bizi içeri davet ediyorlar sanki.
Now what? Looks like they're inviting us in.Şimdi? Bizi içeri davet ediyorlar sanki?
Looks like they're inviting us in. Now what?Seni Ýzlandada bir konferansa davet ediyorlar.
You're invited to give a talk in Iceland.Seni Ýzlandada bir konferansa davet ediyorlar.
They invite you to give a lecture in Iceland.Sanırım, bu olaya davet ediyorlar Şaşırtıcı değil.
Not surprising, I suppose, they're inviting us in on this.Joe ve Larry bizi South Hamptonsa davet ediyorlar. Müjde!
Joe and Larry have invited us to the South Hamptons Big news!Joe ve Larry bizi South Hamptonsa davet ediyorlar. Müjde!
Big news! Joe and Larry have invited us to the South Hamptons!Kendimizi göstermemiz için bizi davet ediyorlar.
They're inviting us to show ourselves.Bizi bal oyunlarına davet ediyorlar!
They're inviting us to the Honey Games!Kıpırdamayın. Bizi kutlamaya davet ediyorlar.
Kıpırdamayın. Bizi kutlamaya davet ediyorlar.
Stay still. They have invited us to a celebration.İnsanı durup tekrar bakmaya davet ediyorlar.
It invites you to stop and look again.hızlı elde edebileceğin hatunlara… tavuk sandviçine ve havyara davet ediyorlar. Haklı.
Ve hiç utanmadan dişilerine kıyafet giydirip… diğerlerini onları çıkarmaya davet ediyorlar. Bu çok derin bir sapkınlık.
And they shamelessly clothe their females, inviting others to unclothe them, the very depth of perversion.
